Vergi ihtilafları için arabuluculuk nasıl yapılır?


Vergi ihtilafları, vergi hukukuyla ilgili konularda çıkan anlaşmazlıkları ifade eder. Vergi ihtilafları genellikle vergi borçlarının doğru hesaplanıp hesaplanmadığı, beyan edilen vergi matrahının uygun olup olmadığı veya vergi kanunlarına uygun olarak beyan edilip edilmediği gibi konuları içerebilir. Türkiye’de vergi ihtilaflarının çözümü için alternatif bir yol olan arabuluculuk, taraflar arasında anlaşmazlıkları çözmek için tarafsız bir üçüncü kişinin yardımına başvurma sürecidir. Arabuluculuk, vergi ihtilaflarının mahkemeye gitmeden uzlaşma yoluyla çözülmesini sağlar.

Arabuluculuk, tarafların dava açma zorunluluğu olmaksızın anlaşmazlığın çözümlenmesine imkan sağlar. Bu yolla uyuşmazlığın çözümüne yönelik olarak bir arabulucu ataması yapılır ve tarafların toplantılarda bir araya gelerek sorunu çözmeleri sağlanır. Arabuluculuk süreci, mahkeme sürecinden daha hızlı, daha az maliyetli ve daha az formalite gerektiren bir yöntemdir.

Vergi ihtilaflarında arabuluculuk başvurusu yapabilmek için bazı şartlar bulunmaktadır. İlk olarak, arabulucuyu seçmek için başvuru yapmadan önce yasal sürelerin tamamlanması gerekmektedir. Vergi inceleme raporunun tebliğ edildiği tarihten itibaren vergi dairesine itiraz süresi olan 30 gün beklenmelidir. Bu süre içinde itirazın sonuçlanmaması veya tarafların anlaşmaya varamamaları durumunda arabuluculuk başvurusu yapılabilir.

Arabuluculuk başvurusu için vergi dairesine dilekçeyle başvuru yapılmalıdır. Dilekçede, ihtilafın konusu, tarafların kimlik bilgileri, iletişim bilgileri ve dilekçenin arabuluculuk başvurusu olduğunu belirten ifadeler yer almalıdır. Dilekçeye, ihtilafın çözümü için başvurulan arabulucunun adı da belirtilmelidir.

Arabuluculuk başvurusu aldıktan sonra, vergi dairesi, en geç 15 gün içinde başvuruyu kabul veya reddetmelidir. Başvuru kabul edildiğinde, taraflara beş iş günü içinde arabuluculuk süreci hakkında bilgilendirme yapılır ve bir arabulucu atanır. Arabulucu, uzmanlık alanı olan vergi hukuku konusunda bilgili ve deneyimli bir kişi olmalıdır.

Arabuluculuk süreci, toplantılarla devam eder. Taraflar, toplantılarda sorunları, talepleri ve önerileri dile getirirler. Arabulucunun görevi, tarafları dinlemek, karşılıklı konuşmaları yönlendirmek, tarafları uzlaşmaya yönlendirmektir. Arabuluculuk süreci boyunca taraflar, çözüm odaklı düşünmeli ve olası uzlaşmaları değerlendirmelidir.

Arabuluculuk süreci sonucunda taraflar, anlaşma sağladıklarında, aralarında bir uzlaşma metni hazırlanır ve taraflar arasında imzalanır. Bu uzlaşma metni, bir icra dairesi hakimine götürülebilir ve icra edilebilir hale getirilebilir. Anlaşma sağlanamadığı takdirde, taraflar arabulucu tarafından düzenlenen bir tutanak alır ve ihtilafın mahkeme önünde çözümlenmesi için dava açma hakkını elde eder.

Sonuç olarak, vergi ihtilaflarının çözümünde arabuluculuk süreci, taraflar arasında hızlı ve ekonomik bir uzlaşma imkanı sağlamaktadır. Taraflar, arabulucula başvurarak anlaşmazlıklarını çözebilir ve mahkeme masraflarının yanı sıra uzun süren dava süreçlerine girme zorunluluğundan kurtulabilirler. Vergi ihtilaflarında arabuluculuk, tarafların uzman bir kişi tarafından yönlendirildiği bir çözüm mekanizmasıdır ve bu nedenle tarafların mağduriyetini önlemek için başvurulması gereken bir yöntemdir.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir