Uluslararası özel hukuk, farklı ülkelerin hukuk kurallarının çakıştığı durumlarda hangi ülkenin hukukunun uygulanacağını belirleyen bir hukuk dalıdır. Seçim-of-law ilkesi ise bu durumlarda hangi ülkenin hukukunun uygulanacağını belirlemek için kullanılan bir yöntemdir.

Seçim-of-law ilkesi, uluslararası özel hukukun tüm dallarında, ticari ilişkilerden aile hukukuna kadar birçok konuda kullanılmaktadır. Bu ilkeye göre, belirli bir olayda hangi ülkenin hukukunun uygulanacağına karar verilirken, çeşitli faktörler dikkate alınır. Bu faktörler arasında tarafların vatandaşlığı, ikametgah yeri, olayın gerçekleştiği yer, sözleşmenin hangi ülkenin hukukuna tabi olduğu gibi unsurlar yer alır.

Türk hukuk sisteminde de seçim-of-law ilkesi, Anayasa ve Uluslararası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu temelinde uygulanmaktadır. Bu kanuna göre, Türk mahkemeleri, uluslararası özel hukuka tabi olaylarda Türk hukukunu uygulamakla yükümlüdürler. Ancak, bu ilkenin uygulanmasında bazı istisnalar ve kısıtlamalar da bulunmaktadır.

Türk mahkemeleri, Türk vatandaşları arasındaki sözleşmelerde Türk hukukunu uygulamaya zorunlu değildir. Taraflar, sözleşmede başka bir ülkenin hukukunu uygulamak istediklerini beyan edebilirler. Bununla birlikte, bu beyanın geçerli olabilmesi için Türk mahkemesinin de bu beyanı kabul etmesi gerekmektedir.

Seçim-of-law ilkesi, aile hukukunda da önemli bir yere sahiptir. Türk vatandaşlarının yabancı bir ülke vatandaşı ile evlilik yapmaları durumunda, hangi ülkenin hukukunun evlilik ilişkisine uygulanacağına karar vermek önemlidir. Türk Hukukunda, evlilik sözleşmesinin geçerliliği, boşanma, mal rejimi gibi konular, çeşitli uluslararası sözleşmelere ve iç hukuk kurallarına göre belirlenir.

Sonuç olarak, seçim-of-law ilkesi, uluslararası özel hukukun vazgeçilmez bir ilkesidir. Bu ilke, farklı ülkelerin hukuk kurallarının çatıştığı durumlarda adil ve uygun bir çözüm bulunmasına yardımcı olur. Türk hukuk sisteminde de bu ilke etkin bir şekilde uygulanırken, kişilerin haklarını ve hukuki çıkarlarını korumak amacıyla bazı istisnalar ve kısıtlamalar da bulunmaktadır. Bu nedenle, uluslararası özel hukuka tabi bir durumla karşılaşıldığında, bir hukuk sistemi uzmanından veya hukuki danışmandan yardım almak önemli olacaktır.