Uluslararası özel hukuk, yabancı ülkelerdeki yatırım anlaşmazlıklarının çözümünde nasıl kullanılır?


Uluslararası Özel Hukuk da, yabancı ülkelerdeki yatırım anlaşmazlıklarının çözümünde önemli bir rol oynayan bir hukuk dalıdır. Bu anlaşmazlıklar, ticari ilişkiler ve yatırımların küresel ölçekte artmasıyla birlikte daha da önem kazanmıştır. Yabancı ülkelerdeki yatırım anlaşmazlıklarının çözümünde, hem yerel mahkemeler hem de uluslararası tahkim mahkemeleri kullanılabilmektedir. Bu yazıda, uluslararası özel hukukun yatırım anlaşmazlıklarının çözümünde nasıl kullanıldığına ve bu sürecin Türk vatandaşları için ne tür sonuçlar doğurduğuna dair bir bilgilendirme yapılacaktır.

Yabancı ülkelerdeki yatırım anlaşmazlıklarının çözümünde, ilk olarak yerel mahkemelerde dava açılabilmektedir. Yerel mahkemelere başvuru, çoğunlukla yatırımcının uğradığı zararın tazmini veya sözleşme ihlallerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla gerçekleştirilmektedir. Ancak, yerel mahkemelerdeki başvuruların son derece zaman alıcı, karmaşık ve maliyetli olduğu bilinmektedir. Bunun yanı sıra, yabancı yatırımcıların yerel mahkemelerde maruz kalabilecekleri siyasi veya ekonomik etkiler de göz önüne alınmalıdır.

Alternatif olarak, uluslararası tahkim mahkemeleri yoluyla yatırım anlaşmazlıkları çözülebilir. Uluslararası tahkim mahkemeleri, yatırımcıların bağımsız bir mahkeme önünde ihtilaflarını çözme imkanı sunar. Bu tür mahkemeler, yatırımcılara daha hızlı, etkili ve tarafsız bir çözüm süreci sunar. Uluslararası tahkim mahkemeleri, taraflar arasında belirlenen bir tahkim kuralları setine göre hareket eder ve bir karar verir. Bu karar genellikle taraflar arasında bağlayıcıdır.

Türkiye, uluslararası özel hukukun yatırım anlaşmazlıklarının çözümünde faydalanılabilecek bir dizi uluslararası ve bölgesel anlaşmaya taraf olmuştur. Bu anlaşmalar, Türk yatırımcılarının yabancı ülkelerdeki yatırımlarında haklarını korumasına yardımcı olurken, aynı zamanda yabancı yatırımcıların Türkiye’de yatırım yaparken güvence altına alınmış haklarına da işaret etmektedir.

Özellikle, Türkiye, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabul edilen ve yatırım anlaşmazlıklarının çözümünde yaygın olarak kullanılan Uluslararası Tahkim Hukuku Sözleşmesi’ne, yani New York Sözleşmesi’ne taraf olmuştur. Bu sözleşme, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların uluslararası tahkime tabi tutulmasını sağlar ve mahkemelerdeki dava süreçlerinden daha hızlı bir çözüm sunar.

Bununla birlikte, Türkiye aynı zamanda bazı bölgesel anlaşmalara da taraf olmuştur. Örneğin, Türkiye, yatırımların korunması için Avrupa Enerji Şartı’na ve Ortadoğu ve Kuzey Afrika İşbirliği Anlaşması’na katılmıştır. Bu anlaşmalar, yatırımcıların haklarını koruma konusunda ek güvenceler sağlamaktadır.

Sonuç olarak, uluslararası özel hukuk, yabancı ülkelerdeki yatırım anlaşmazlıklarının çözümünde önemli bir role sahiptir. Türk yatırımcılar, yerel mahkemeler aracılığıyla veya uluslararası tahkim mahkemeleri yoluyla yatırım anlaşmazlıklarını çözebilirler. Türkiye, uluslararası özel hukukun yatırım anlaşmazlıklarının çözümünde faydalanan birçok uluslararası anlaşmaya taraf olmuştur. Bu anlaşmalar, Türk yatırımcıları yabancı ülkelerdeki yatırımlarında korurken, aynı zamanda yabancı yatırımcılar için de güvence sağlamaktadır.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir