Türkiye’de idari yargıda kesin kararın verilmesi, davaların sürecine ve mahkemelerin iş yüküne bağlı olarak değişebilir. Ancak, genel olarak idari yargıda dava süreçleri, diğer yargı dallarına göre daha hızlı sonuçlanır.

İdari yargıda davalar, idareye karşı açılan davalardır ve üzerindeki yük idare mahkemelerinde bulunur. İdari dava süreci, genellikle şu aşamalardan oluşur:

1. İdari Başvuru: Bir kişi veya kurum, idari işlemin hukuka aykırı olduğunu düşündüğü durumlarda, idari başvuru yapar. İdari başvuru, genellikle ilgili idare birimine yapılır ve idareye konu hakkında itiraz veya düzeltme talebi iletilir. Bu aşamada, idare, başvuruyu sonuçlandırmak için belirli bir süre içinde harekete geçmelidir.

2. İdari İşlem İptali Davası: İdari başvurunun sonuçsuz kalması veya idarenin yanıtının kişiyi tatmin etmemesi durumunda, kişi idari işlem iptali davası açabilir. Bu davalar, idari mahkemelerde görülür ve idari işlemin hukuka aykırılığının tespiti ve iptali talep edilir.

İdari Yargıda Kesin Karar Verilmesi

İdari yargıda kesin kararın verilmesi süreci, genel olarak şu şekilde ilerler:

1. Dava Dilekçesinin Sunulması: İdari işlem iptali davası açmak isteyen kişi veya kurum, idare mahkemesine bir dilekçe ile başvurur. Dilekçede, dava konusu olayın ayrıntıları, idari işlem ve hukuki gerekçeler yer alır. Dilekçe, belirli bir süre içinde idare mahkemesine sunulmalıdır.

2. İdari İşlem İhtarnamesi: İdare mahkemesi, dava dilekçesini inceledikten sonra, eğer gerekliyse idari işlemi yapan idare birimine durumu bildiren bir ihtarnamede bulunabilir. İhtarnamede, idareye, davacının iddialarına ilişkin savunma yapması ve hukuki gerekçelerini sunması istenir.

3. Duruşma: İdare mahkemesi, idarenin savunmasını aldıktan sonra, davanın görülmesi için bir duruşma tarihini belirler. Duruşmada, davacı ve davalı arasında deliller ve hukuki argümanlar sunulur.

4. Karar Aşaması: Duruşma sonrasında, idare mahkemesi tarafından davaya ilişkin bir karar verilir. Karar, mahkemenin davanın haklı veya haksız olduğuna dair değerlendirmesini içerir ve idari işlemin iptaline veya idarenin haklı olduğuna karar verebilir.

İdari yargıda kararların kesinleşmesi, temyiz sürecinin tamamlanmasıyla gerçekleşir. Temyiz süreci, kararı beğenmeyen tarafın, Bölge İdare Mahkemesi veya Danıştay gibi üst mahkemelere başvurarak kararın yeniden değerlendirilmesini talep etmesidir. Yargıtay ise idari davaların temyiz mercii değildir.

Sonuç olarak, idari yargıda kesin kararın verilmesi, dava sürecine ve mahkemelerin iş yüküne bağlı olarak değişebilir. Ancak, genel olarak idari yargıda dava süreçleri, diğer yargı dallarına göre daha hızlı sonuçlanır. Kararların kesinleşmesi ise temyiz sürecinin tamamlanmasıyla gerçekleşir.