Türk idari işlem hukukunda kanunun açıkça yetki vermediği hallerde idari işlem yapılabilir mi?


Türk idari işlem hukuku, idare ile vatandaş arasındaki ilişkileri düzenleyen bir hukuk dalıdır. İdari işlemler, devlet veya kamu kurumlarının, vatandaşlara yaptıkları bir takım bildirim, karar veya taleplerdir. Türk idari işlem hukukunda, idarenin yetki ve sınırları, vatandaşların hakları ve hukuki korumaları önemli bir yer tutar. Bu doğrultuda, bir idari işlemin yapılabilmesi için idare tarafından verilen bir yetkinin olması gerekmektedir.

Türk idari işlem hukukunda, idarenin bir işlem yapabilmesi için yetki veren temel kaynak Anayasa’dır. Anayasa, idarenin yetki sınırlarını belirler ve vatandaşın haklarını korur. Dolayısıyla, bir işlemin yapılabilmesi için idareye yönelik olarak kanunda açıkça yetki verilmesi gerekmektedir. Ancak, kanunun belli bir otoriteye açıkça yetki vermediği hallerde idari işlem yapılabilir mi? sorusu, hukuki tartışmalara konu olmuştur.

Bu konuya ilişkin olarak Danıştay tarafından geliştirilen hukuki bir süreklilik ilkesi bulunmaktadır. Danıştay, süreklilik ilkesi doğrultusunda, idarenin uzun bir süre boyunca geçerli olan fiili durumlara dayanarak bazı işlemler yapabileceğini kabul etmiştir. Yani, bir işlem idarenin fiili uygulamaları sonucunda ortaya çıkmışsa ve belli bir süre boyunca devam etmişse, idare bu işlemi kanuna dayanmasa da yapma yetkisine sahip olabilir.

Ancak, süreklilik ilkesinin uygulanabilmesi için bazı şartların sağlanması gerekmektedir. İdarenin fiili uygulamasının yaygın ve sürekli olması, kamuoyunun bilgisi dahilinde olması, hukuka aykırı bir durumun meydana gelmemesi gibi şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartların sağlanması halinde, kanunda açıkça bir yetki olmasa dahi idari işlem yapılabilir.

Ancak, süreklilik ilkesinin uygulanabileceği durumlar kesin ve sınırlı bir şekilde belirtilmemiştir. Bu nedenle, Danıştay kararları da pek çok vaka birliği içermemektedir. Dolayısıyla, her durumun ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu da, kanunlarda açık bir şekilde verilmeyen yetkilerin kullanılmasında belirsizliklere ve tartışmalara yol açabilir.

Sonuç olarak, Türk idari işlem hukukunda, kanunda açıkça bir yetki verilmediği hallerde idari işlem yapılması mümkün olabilir. Ancak, idarenin uzun bir süre boyunca geçerli olan fiili uygulamalarına dayanarak işlem yapabilmesi için bazı şartların sağlanması gerekmektedir. Bu konuda hukuki belirsizliklerin bulunduğu ve her davanın ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir