Türk idari işlem hukukunda dava açma süresi, idari işlem tarihinden itibaren 60 gün olarak belirlenmiştir. Ancak bu süre, yalnızca idari işlem üzerinde doğrudan hak sahibi olan ve işlemi öğrendiği tarihten itibaren başlamaktadır.

Dava açma süresi, idarenin verdiği kararın tebliğ veya ilan edildiği tarihten itibaren başlar. Bu süre içinde, hak sahibi dava açmak için idareye başvuru yapabilir veya doğrudan idari yargıya başvurabilir. İdareye başvuru yapıldığında, idarenin vereceği bir karar bulunmazsa, dava açma süresi tebliğ ya da ilan edildiği tarihten itibaren işlemeye devam eder.

Dava açma süresi kesintiye uğrayabilir veya durabilir. Bunun için, idarenin yapacağı bir işlem ya da hakem veya arabulucu aracılığıyla çözüm arayışı gibi durumlar gerekir. Bu gibi olaylarda dava açma süresi, ilgili işlem veya sürecin sona erdiği tarihten itibaren başlar veya yeniden işlemeye devam eder.

Ancak dava açma süresi, idarenin belirli bir süre içinde harekete geçmesi veya işlem yapması gereken hallerde önemli bir aşamadır. Örneğin, bir ihlalin gerçekleştiği tarih itibariyle işlem yapılması gereken durumlarda, dava açma süresi bu tarihten itibaren başlar.

Dava açma süresi, genellikle idari işlemin hukuka uygunluğu hakkında bir karar vermek için hak sahibine yeterli zaman tanımaktadır. Bu süreye uyulmaması durumunda, dava açma hakkı düşer ve hak sahibi ilgili idari işleme karşı dava açamaz.

Dava açma süresi, idari işlemin nihai olması ve kesinleşmesiyle sona erer. Yani, idari işlem üzerine yapılan başvurular ve idari veya yargısal süreç sonunda verilen kararların kesinleşmesiyle dava açma süresi sona erer.

Sonuç olarak, Türk idari işlem hukukunda dava açma süresi idari işlem tarihinden itibaren 60 gün olarak belirlenmiştir. Bu süre idareye başvuru yapılması durumunda işlemeye devam eder ve idarenin kararının tebliğ veya ilan edildiği tarihten itibaren başlar. Dava açma süresi, belirli durumlarda kesintiye uğrayabilir veya durabilir. Dava açma hakkının düşmemesi için bu sürelere dikkat edilmelidir.