Eşlerin kişisel malvarlıklarının korunması, Türk Hukukunda önemli bir konudur. Evlilik birliği içerisinde eşlerin sahip olduğu malvarlığı, Türk Medeni Kanunu’nun 216. maddesi uyarınca edinilmiş mallar ve kişisel mallar olarak iki gruba ayrılır. Edinilmiş mallar, evlilik birliği içerisinde elde edilen mallardır ve bu mallar eşler arasında paylaşılırken kişisel mallar ise eşlerin kendi adına sahip oldukları, önceden elde ettikleri ve evlenme sırasında da kendi malvarlıkları olarak kalan mallardır. Bu makalede, eşlerin kişisel malvarlıklarını korumak için alacakları tedbirleri ele alacağız.

1. Kişisel Mal Beyanı:
Eşler evlilik sırasında veya evlilikten önce, kişisel mallarını belirlemek ve koruma altına almak için bir mal beyanında bulunabilirler. Bu, evlilik birliği sözleşmesi olarak da bilinir. Taraflar, sözleşmede kendi malvarlıklarını belirtir ve bu malların edinilmiş mallara dahil olmadığını açıkça ifade ederler. Evlilik birliği sözleşmesi, noter aracılığıyla yapılmalı ve tapu kütüğüne tescil edilmelidir.

2. Mal Ayrılığı Rejimi:
Eşler, mal ayrılığı rejimini seçerek, kişisel mallarını koruyabilirler. Mal ayrılığı rejimi, eşler arasında malvarlığının tamamen ayrılmasını sağlar. Bu rejimi seçen eşler, evlilik birliği içinde kazanılan malların paylaşımına tabi tutulmazlar. Mal ayrılığı rejimi, evlilik birliği sözleşmesi ile noter aracılığıyla yapılmalı ve tapu kütüğüne tescil edilmelidir.

3. Kişisel Malların Tescili:
Eşler, kişisel mallarını korumak için taşınmaz malvarlıklarını tapu kütüğünde kendilerine ait olarak tescil ettirebilirler. Bu sayede, malvarlıkları evlilik birliği sırasında elde edilse dahi paylaşılma riskini azaltırlar. Ancak unutulmamalıdır ki, kişisel malların başka unsurları (nakit, taşıt gibi) tapu kütüğünde tescil edilemez.

4. Ayrı Hesaplar:
Evli çiftler, kişisel malvarlıklarını korumak için ayrı banka hesapları açabilir. Bu şekilde, kazanımlar ayrı ayrı takip edilir ve evlilik birliği boyunca kişisel malvarlıklarının kontrolü sağlanmış olur.

5. Borçlar Kanununda Koruma:
Türk Borçlar Kanunu, eşlerin kişisel malvarlıklarını koruma altına almaktadır. Borçlar, eşlerden sadece borcu olan eşin üzerine kaydedilir. Bu sayede, borçlu eşin kişisel malvarlığı korunmuş olur ve alacaklı, sadece borçlu eşin malvarlığından talepte bulunabilir.

Eşler tarafından alınabilecek bu tedbirler, kişisel malvarlığını koruma amacı taşımaktadır. Ancak, uygulamada bazı durumlarda bu tedbirler yetersiz kalabilir. Özellikle, eşlerin kişisel malvarlıkları ile edinilmiş mallar arasında sınırların belirlenmesi ve kanıtlamanın zorluğu nedeniyle, bu konuda bir uzmana danışmak ve sözleşmeleri doğru bir şekilde hazırlamak önemlidir.

Sonuç olarak, eşlerin kişisel malvarlıklarının korunması, evlilik birliği sürecinde önemli bir konudur. Evlilik öncesi veya sırasında alınabilecek tedbirler sayesinde, kişisel malvarlıklarının paylaşılma riski azaltılabilir. Ancak, her durumun farklı olabileceği ve uzman bir hukukçudan profesyonel danışmanlık almanın önemli olduğunu hatırlatmakta fayda vardır.