Türk Ceza Kanunu’na göre taksirli suçlar, kişinin isteği veya bilinci dışında gerçekleşen ancak özen ve dikkat kurallarına uymama ya da gereken tedbiri almama sonucunda meydana gelen suçlardır. Bu suçlar, kasıtlı suçlara oranla daha hafif cezalarla cezalandırılır. Türk Ceza Kanunu’nun 20. maddesine göre, taksirli suç işleyen kişi, suçun işlendiği sırada kusurlu olan iradesine bağlı olarak 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.
Türk Ceza Kanunu’nda belirtilen taksirli suçları şu şekilde sıralayabiliriz:
1. Taksirle Öldürme: Taksirle öldürme, kişinin dikkat ve özen kurallarına riayet etmemesi sonucu, başkasının hayatını sona erdirmesi durumudur. Örneğin, trafik kazalarında ihmal sonucu bir kişinin ölümü gerçekleşirse, bu taksirle öldürme suçuna işlenmiş olur.
2. Taksirle Polis Görevlisini Öldürme: Polis görevlisinin resmi görevini yürütmesi sırasında taksirle öldürülmesi durumudur. Görevli polise trafik kazası gibi durumlar nedeniyle zarar verilmesi ve ölümün gerçekleşmesi taksirle polis görevlisini öldürme suçunu oluşturur.
3. Taksirle Yaralamadan Ölüm: Kişinin dikkat ve özen göstermemesi sonucunda başkasına yaralama suçu işlenir ve bu yaralanmanın sonucunda kişi yaşamını yitirirse, bu durum taksirle yaralamadan ölüm suçunu oluşturur.
4. Taksirle Taksirli Suça İsyan: Kişinin bir taksirli suç işlediği sırada, başka bir taksirli suç işlemesine sebebiyet verecek şekilde davranması durumunda taksirle taksirli suça isyan suçu işlenmiş olur.
5. Taksirle Suç İşleme Oranını Artırmak: Kişinin daha önceden işlemiş olduğu bir taksirli suçun kasten işlenen bir suça sebebiyet vermesi durumunda taksirle suç işleme oranını artırmak suçu gerçekleşir.
Yukarıda sayılan suçlar Türk Ceza Kanunu’nda belirtilen ve taksirli suçlar arasında yer alan örneklerdendir. Ancak sayılanlardan başka taksirle işlenen pek çok suç da bulunmaktadır. Örneğin, taksirle trafik kazaları, taksirle patlama durumları gibi olaylar da taksirli suç kapsamına girebilir.
Taksir, suça karar verilirken kişinin dikkat, özen ve tedbir yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği değerlendirilerek tespit edilir. Kişinin olayın meydana gelmesinde tedbir alması gerektiği halde bu tedbiri almadığı durumda taksirli suç oluşmuş olur. Ancak dikkat etmek gereken nokta, her taksirli hareketin bir suç oluşturmadığıdır. Suç olarak kabul edilmesi için öncelikle sonucun gerçekleşmesi ve bu sonucun atıf yapılan suçu oluşturması gerekmektedir.
Sonuç olarak, Türk Ceza Kanunu’nda taksirli suçlar ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Taksirli suçlar, kişinin dikkat ve özen kurallarına uymaması sonucunda meydana gelen ve kasıtlı suçlara oranla daha hafif cezai yaptırımlarla karşılaşılan suçlardır. Bu suçlar, genellikle kazalar sonucu ortaya çıkar ve suçun işlenen taksirli hareket neticesinde meydana gelen sonuçla orantılı bir şekilde cezalandırılır.