Türk Ceza Kanunu’na göre suçun işlenmesinde yaş sınırı, mağdurun zihinsel ve ruhsal gelişim düzeyine uygun olarak belirlenmiştir. Genel olarak, 12 yaş ve üzeri çocukların işlediği suçlarda, çocukların cezai sorumluluğu doğar ve hukuki işlemler başlatılabilir.

Ancak, 12 yaşından küçük çocuklar, suç işlediklerinde cezai sorumluluğa sahip değildir. Bunun yerine, çocuk hukuku düzenlemelerine uygun olarak, çocuk koruma sistemi ve tedavi programlarına tabi tutulurlar.

Türk Ceza Kanunu’na göre, 12 yaşından küçük olan çocukların işlediği suçlarda, işledikleri eylemlerin sonuçlarına göre farklı tedbirler uygulanır. Bu tedbirler arasında, çocuğun eğitimine yönelik destek programları, manevi destek hizmetleri ve çocuk suçlularına yönelik eğitim merkezlerinde tedavi programları bulunur. Amacı, çocuğun sosyal ve psikolojik gelişimini olumlu yönde etkilemek ve topluma yeniden kazandırmaktır.

12 yaşından büyük olan çocuklar ise suç işlediklerinde cezai sorumluluklarına tabi tutulur. Ancak, Türk Ceza Kanunu’na göre, 18 yaşına kadar olan çocuklar “kusur” olarak adlandırılan cezai ehliyet derecesine sahip değildir. Bu nedenle, 18 yaşından küçük çocuklar, yetişkinlerle aynı cezai sorumluluğa sahip değildir ve işledikleri suçlar için daha hafif cezalar uygulanabilir.

Öte yandan, 15 yaşını dolduran çocuklar hakkında özel bir düzenleme bulunur. 15 yaşını doldurmuş olan çocuklar, ağır ve nitelikli suçlar işlediklerinde yetişkinler gibi cezai sorumluluğa tabi tutulurlar. Bunlar arasında cinayet gibi ağır suçlar ve cinsel saldırı gibi ciddi suçların yer aldığı unutulmamalıdır.

Sonuç olarak, Türk Ceza Kanunu’na göre suçun işlenmesinde yaş sınırı, 12 yaş ve üzeri çocuklar için cezai sorumluluğun başladığı noktayı belirler. Ancak, 12 yaşından küçük olan çocuklar için özel tedbirler ve koruyucu önlemler vardır. 15 yaşını dolduran çocuklar ise ağır suçlar için yetişkinlerle aynı cezai sorumluluğa tabi tutulabilirler. Bu noktada çocuk hukukunun ve çocukların korunmasının önemi vurgulanmalıdır.