Ticari sözleşmelerde yazılılık şartı, Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen bir ilkedir. Bu ilke uyarınca, ticari bir sözleşmenin geçerli olabilmesi için sözleşmenin yazılı olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Türk Hukuk Sistemi’nde yazılılık şartı, özellikle ticari işlemlerde geçerlidir ve sözleşme yapılırken taraf olan tarafların haklarını ve yükümlülüklerini korumak amacıyla getirilmiştir.
Yazılılık şartı, bir sözleşmenin somut bir belge veya elektronik ortamda düzenlenmiş olmasını gerektirir. Bu belge veya elektronik kayıt, sözleşmenin tüm koşullarını ve tarafların kabul ettiği şartları içermelidir. Ayrıca, tarafların imzalarını içermesi ve diğer hukuki gereklilikleri karşılaması da önemlidir.
Yazılılık şartının öncelikli amacı, taraflar arasındaki anlaşmazlıkları önlemek ve kanıtlama kolaylığı sağlamaktır. Yazılı bir sözleşme, tarafların haklarını ve yükümlülüklerini somut bir şekilde belirler ve her iki tarafın da kendilerini korunabilecekleri bir belgeye sahip olmasını sağlar. Ayrıca, bir sözleşmenin yazılı olarak düzenlenmesi, tarafların anlaşmazlık durumunda mahkemeye başvurabilme ve kanıt sunabilme yeteneği sağlar.
Bu ilke ticari işlemlerde büyük bir öneme sahiptir çünkü iş dünyasında yapılan sözlü anlaşmaların daha sık anlaşmazlıklara yol açabileceği ve karşılıklı güvensizlik oluşturabileceği bilinmektedir. Yazılılık şartı, sözleşmelerin şeffaf, açık ve güvenilir bir şekilde yapılmasını sağlar. Ayrıca, tarafların daha sonra oluşabilecek anlaşmazlıkların çözümünde somut kanıtlara dayanması ve hukuki süreçlere başvurabilmesi için bir üstünlük sunar.
Yazılılık şartı, ayrıca üçüncü kişilerin uygulanan sözleşmeler hakkında bilgi sahibi olmasını da kolaylaştırır. Bu şekilde, üçüncü kişiler, sözleşmede yer alan koşulları ve tarafların haklarını ve yükümlülüklerini görebilirler. Özellikle ticarette sık kullanılan akreditifler, ihaleler ve taşıma sözleşmeleri gibi belirli ticari işlemlerde yazılılık şartı, karşı taraf ve üçüncü kişilerin haklarını korumak için gereklidir.
Ancak, Türk Hukuk Sistemi’nde bazı istisnalar da bulunmaktadır. Bunlar arasında bazı sözleşmelerin yazılı olarak düzenlenmesi gerekmeyebilir. Örneğin, gayrimenkul kiralama sözleşmeleri önceden herhangi bir forma bağlı olmaksızın sözlü olarak yapılabilir. Bununla birlikte, bir sözleşmenin yazılı olarak yapılması, tarafların haklarını daha iyi koruma ve anlaşmazlık durumunda daha kolay kanıt sunabilme imkanı sağlamaktadır. Bu nedenle, ticari işlemlerde mümkün olduğunca yazılı sözleşme yapılması önerilmektedir.
Sonuç olarak, ticari sözleşmelerde yazılılık şartı, sözleşmenin geçerliliği ve tarafların korunması açısından büyük öneme sahiptir. Bu şartın yerine getirilmesi, ticari işlemlerde şeffaflığı ve güveni artırırken, anlaşmazlıkların çözüm sürecini kolaylaştırır. Tarafların haklarını korumak ve anlaşmazlık durumunda kanıt sunmak için yazılılık şartına uygun olarak bir sözleşme yapılması gerekmektedir.