Ticari sözleşmelerde teminatlar ve kefaletlerin sona erme sebepleri nelerdir?


Ticari sözleşmelerde teminatlar ve kefaletler, sözleşme tarafları arasında güvence sağlamak amacıyla kullanılan önemli araçlardır. Teminatlar, bir tarafın sözleşmeyle yükümlendiği borcunu yerine getirmemesi durumunda diğer tarafın zararını karşılamak için verilen bir güvencedir. Kefalet ise bir kişinin başka bir kişinin sözleşme borcunu yerine getirmemesi durumunda, borçlu kişinin yerine geçerek borcu ödemeyi üstlendiği bir güvence şeklidir.

Teminat ve kefaletler, çeşitli nedenlerle sona erme veya ortadan kalkma durumlarına bağlı olarak sona erebilir. Bu durumlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:

1. Borcun ödenmesi: Teminat veya kefalet, borçlunun borcunu tam ve zamanında ödemesi ile sona erer. Borçlu, borcunu yerine getirdikten sonra, diğer tarafın zararı karşılanmış olduğu için teminat veya kefalet artık gereksiz hale gelir.

2. Sözleşmenin sona ermesi: Ticari sözleşmelerde, taraflar arasında belirli bir süre veya koşullar dahilinde yapılan teminat veya kefaletler, sözleşmenin sona ermesiyle birlikte sona erer. Sözleşmenin sona ermesi, taraflar arasında belirlenen sürenin dolması, işin tamamlanması veya tarafların karşılıklı anlaşmasıyla gerçekleşebilir.

3. İptal veya geri çekme: Taraflardan herhangi biri, teminatı veya kefaleti iptal etmek veya geri çekmek isteyebilir. Bu durumda, sözleşme tarafları arasında bir anlaşma veya yazılı bir bildirim gerekebilir. Ancak iptal veya geri çekme, önceden belirlenmiş bir dönem içerisinde gerçekleştirilmelidir.

4. Teminatın veya kefaletin kullanılması: Teminat veya kefalet, borçlunun sözleşme borcunu yerine getirmemesi durumunda kullanılabilir. Alacaklı taraf, borcun ödenmesini talep ettiğinde veya mahkeme kararıyla teminat veya kefaleti talep ettiğinde, teminat veya kefalet kullanılarak borç karşılanabilir.

5. Borçlu tarafın iflası veya konkordato ilan etmesi: Borçlu tarafın iflas ettiği durumda veya konkordato ilan ettiği durumda, teminat veya kefaletler sona erer. Bu durumda, iflas veya konkordato davası, alacaklıların haklarını korumak için teminat veya kefaleti kullanma hakkını kaybetmelerine yol açar.

6. Borçlunun ölümü: Borçlu kişinin ölümü durumunda, teminat veya kefalet de sona erer. Ölen kişi artık borcu yerine getiremeyeceği için, teminat veya kefaletin devam etmesi anlamını taşımaz.

7. Tarafların anlaşması: Son olarak, teminat veya kefaletin sona ermesi için tarafların karşılıklı anlaşması gerekebilir. Gerekli görülmesi halinde, taraflar bu konuda bir anlaşma yaparak teminat veya kefaletin sona ermesini sağlayabilir. Bu durumda yazılı bir anlaşma tercih edilir.

Bu durumlar, ticari sözleşmelerde teminat ve kefaletlerin sona erme sebepleri arasında en yaygın olanlarıdır. Ancak sözleşmeye göre farklı durumlar da öngörülebilir. Tarafların, her iki tarafın da haklarını koruyacak şekilde teminat veya kefaletin sona erme koşullarını açıkça belirttiği bir sözleşme yapması önemlidir.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir