Ticari sözleşmelerde teminat ve kefalet sözleşmeleri, taraflar arasında yapılan anlaşmalardır ve özellikle alacaklının güvence altına alınması için kullanılırlar. Bu sözleşmelerin sona ermesi durumunda ise bir takım sonuçlar ortaya çıkar.

Teminat sözleşmesi, alacaklı tarafından, borçlunun borcunu yerine getirmesi için talep edilen bir güvencedir. Borçlunun teminat göstermesi, alacaklının mali riskini azaltır ve borcun yerine getirilmediği durumlarda alacaklıya bir yükümlülük sağlar. Teminat sözleşmesinin sona ermesi, teminatın devredilmesi veya iptal edilmesiyle gerçekleşir.

Teminatın devredilmesi, teminatın alacaklı tarafından başka bir kişiye devredilmesi anlamına gelir. Devir işlemi, alacaklının rızası doğrultusunda gerçekleşir ve teminatın devredildiği kişi, teminatın alacaklıya karşı hüküm ve sonuçlarını üstlenir.

Teminatın iptali ise, alacaklının talebi ve teminatın amacının ortadan kalkması durumunda gerçekleşebilir. İptal işlemi, alacaklı veya mahkeme kararıyla yapılır. Teminatı iptal eden karar, teminatı veren kişiyi bağlayıcıdır ve artık teminatın alacaklıya karşı yürürlükte olmadığı anlamına gelir.

Teminatın sona ermesiyle birlikte bazı sonuçlar doğar. Bunlar şu şekildedir:

1. Teminatın devredilmesi durumunda, borçlu konumundaki kişi, teminat gösterdikten sonra artık teminatın getirdiği yükümlülükleri taşımaz. Bunun yerine, teminatı devralan kişi bu yükümlülükleri yerine getirmekle sorumludur.

2. Teminatın iptali durumunda, teminatı sağlayan kişi, artık teminatın getirdiği yükümlülük ve sorumlulukları üstlenmez. Bu, alacaklının gelecekteki taleplerine karşı korunma sağlar.

Kefalet sözleşmesi, bir kişinin başkasının borcunun yerine getirilmesini garanti ettiği bir anlaşmadır. Kefalet, alacaklının güvence altına alınmasını sağlamak için kullanılır ve kefalet sahibi, borçlu tarafından yerine getirilmeyen borcun ödenmesini üstlenir.

Kefalet sözleşmesinin sona ermesi ise bir takım sonuçları beraberinde getirir. Aşağıda bunları detaylı olarak açıkladık:

1. Kefaletin sona ermesi, kefalet sahibinin yükümlülüklerini sona erdirir. Yani, borçlu tarafından borcun tamamı ödendiğinde veya kefalet süresi sona erdiğinde kefalet sona erer.

2. Kefaletin sona ermesi durumunda, kefalet sahibinin üzerinde olan sorumluluklar sona erer. Borçlu, borcunu tamamen ödediğinde, kefalet sahibi artık borçluya karşı hiçbir sorumluluk taşımaz.

3. Kefaletin sona ermesi, kefalet sahibini gelecekteki taleplere karşı korur. Borçlu tarafından yeni bir borç talep edildiğinde, kefalet sahibi bu talebe karşı koruma altındadır ve yeni borcu üstlenmeme hakkına sahiptir.

Sonuç olarak, ticari sözleşmelerde teminat ve kefalet sözleşmeleri, alacaklıyı güvence altına almak için kullanılan önemli araçlardır. Bu sözleşmelerin sona ermesi, teminatın devredilmesi veya iptal edilmesiyle gerçekleşir. Teminat veya kefaletin sona ermesi durumunda, belirli sonuçlar ortaya çıkar ve bu sonuçlar doğrultusunda haklar ve sorumluluklar değişir.