Ticaret, mal ve hizmetlerin üretim, dağıtım ve tüketim süreçlerinin yerine getirildiği ekonomik faaliyetlerin genel adıdır. Ticaret hukuku ise bu ekonomik aktiviteleri düzenleyen hukuki kurallar bütünüdür. Ticaret hukuku, ticari ilişkilerin tarafları arasındaki haklar ve yükümlülüklerin belirlenmesi, ticaretin adil ve düzenli bir şekilde yapılabilmesi, rekabetin korunması, tüketici haklarının güvence altına alınması gibi konularda düzenlemeler getirir.
Türk ticaret hukuku, 1956 tarihli Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiştir. Temel ilkelerin başında özel hukuk kavramı gelir. Ticaret hukuku, diğer hukuk dallarından farklı olarak, ticari ilişkileri düzenlerken özel bir hukuk alanı olarak kabul edilir ve genel hukuka nazaran daha esnek ve hızlı bir düzenlemeye tabi tutulur.
Ticaret hukukunun diğer önemli ilkesi serbesti prensibidir. Bu prensibe göre, ticari ilişkilerde tarafların serbestçe irade beyanında bulunma ve bu irade beyanlarına bağlı olarak hukuki sonuçlar doğurma yetkisi vardır. Serbesti prensibi, ticaretin gelişimini sağlar, ticari hayatın canlı ve hareketli olmasını temin eder.
Güvenlik ilkesi, ticari ilişkilerin düzenli ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesini amaçlar. Ticaret hukuku, tarafların hak ve yükümlülüklerini açık ve net bir şekilde belirleyerek, her iki tarafın da korunmasını sağlar. Böylece ticari işlemlerde anlaşmazlıkların önüne geçilir ve güvenilir bir ticaret ortamı oluşturulur.
Ticaret hukukunda adalet ilkesi de önemli bir yer tutar. Ticari ilişkilerde tarafların adil bir şekilde davranmaları, sözleşmelerin tarafına haksızlık yapmaması gerekmektedir. Ticari ilişkilerde adaletin sağlanması için, tarafların hakkaniyet ve dürüstlük kurallarına uymaları beklenir.
Uluslararası bir boyutu da olan ticaret hukukunda, eşitlik ilkesi de büyük öneme sahiptir. Çünkü ticaret, sıklıkla farklı ülke ve kültürler arasında gerçekleşir. Bu nedenle ticaret hukuku, taraflar arasında eşitliği ve adaleti sağlamak, uluslararası ticaretin düzenli ve hukuka uygun bir şekilde yapılmasını sağlamak amacıyla düzenlemeler getirir.
Son olarak, kamu düzeni ilkesi de ticaret hukukunun temel ilkelerinden biridir. Kamu düzeni, toplumun genel çıkarlarını koruma amacı taşır. Ticaret hukuku, ticari ilişkileri düzenlerken kamu düzenini ve kamu yararını gözetir. Ticaretin taraflar arasında adil bir şekilde yürütülmesi, rekabetin korunması, tüketicilerin korunması gibi konuları düzenleyerek, kamu düzenini sağlamaya çalışır.
Ticaret hukuku, ticari faaliyetlerin düzenli, adil, rekabetçi ve korunaklı bir şekilde yürütülmesini sağlar. Bu amaçla, özel hukuk, serbesti, güvenlik, adalet, eşitlik ve kamu düzeni gibi temel ilkeleri kullanır. Bu ilkeler, ticari ilişkilerde tarafların haklarının korunmasını, iş dünyasının gelişimini sağlamayı amaçlar. Bu sayede, ticaret hukuku toplumun ekonomik hayatını düzenleyerek, sürdürülebilir bir kalkınmanın sağlanmasına katkıda bulunur.