Şirketlerde deniz ticareti ve lojistik işlemlerinin hukuki çerçevesi nedir?


Deniz ticareti ve lojistik işlemleri, uluslararası ticarette önemli bir rol oynayan faaliyetlerdir. Deniz yoluyla yapılan taşımacılık ve lojistik işlemleri, Türk hukuk sisteminde çeşitli yasal düzenlemelere tabidir. Bu düzenlemeler, uluslararası hukuk normlarına uyumlu olarak yapılmış olan uluslararası sözleşmeler, Türk Deniz Ticaret Kanunu ve ilgili diğer yasal düzenlemelerle desteklenmektedir.

Deniz ticareti ve lojistik işlemlerinde en önemli hukuki düzenlemelerden biri UNCITRAL (Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu) tarafından hazırlanan 1980 tarihli Viyana Satış Sözleşmeleri Hakkında Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’dir. Bu sözleşme, mal satış sözleşmelerinde tarafların haklarını ve yükümlülüklerini düzenlemekte ve uluslararası deniz ticaretine ilişkin uygulanacak hukuku belirlemektedir.

Türk Deniz Ticaret Kanunu, deniz ticareti ve lojistik işlemleri ile ilgili birçok konuyu düzenleyen temel bir yasal düzenlemedir. Kanun, gemi sicili, gemi kirası, gemi ipoteği, taşıma sözleşmeleri, sigorta sözleşmeleri gibi konuları kapsar. Ayrıca, Türk Hukuk Sistemi içindeki diğer yasalar gibi, Deniz Ticaret Kanunu da Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hazırlanarak yasalaşır.

Deniz taşımacılığı işlemlerinde yürürlükte olan bir diğer sözleşme ise Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’dir. Türkiye, bu sözleşmeyi 1 Temmuz 1994 tarihinde onaylamıştır. Sözleşme, denizlerin kullanımı, deniz sınırları, balıkçılık hakları, deniz altı kaynakları, deniz çevresi korunması, denizcilik güvenliği, deniz korsanlığı ve çevre kirliliği gibi konuları düzenlemektedir.

Deniz ticaretinde önemli bir konu da taşıma sözleşmeleridir. Deniz yolu taşımacılığında en çok kullanılan sözleşmelerden biri, BM tarafından hazırlanan “Uluslararası Malların Karayolu ile Taşınmasına İlişkin Sözleşme”dir. Bu sözleşme, uluslararası taşımacılıkla ilgili tarafların haklarını ve yükümlülüklerini düzenlemektedir.

Deniz ticareti ve lojistik işlemleri, Türk hukukunda taraflar arasında sözleşmeler ile düzenlenir. Bu sözleşmelerde, tarafların hak ve yükümlülükleri, taşınacak malların özellikleri, tarafların sorumlulukları, tazminat hükümleri ve uyuşmazlıkların çözümü gibi konular yer alır. Sözleşmelerin doğru bir şekilde hazırlanması, tarafların haklarını korumak ve anlaşmazlıkların önüne geçmek açısından oldukça önemlidir.

Bunun yanı sıra, deniz ticaretinde sigorta sözleşmelerinin önemi de büyüktür. Taşınacak malın sigortalanması, olası hasar durumlarında tazminat taleplerinin düzenlenmesi için sigorta sözleşmeleri yapılmaktadır. Türk Sigorta Kanunu, sigorta işlemlerini düzenler ve taraflar arasında hak ve yükümlülükleri belirlemeye yardımcı olur.

Deniz ticareti ve lojistik işlemlerinde meydana gelebilecek uyuşmazlıkların çözümü de Türk hukuk sisteminde önemli bir konudur. Taraflar, uyuşmazlıkları arabuluculuk, tahkim veya mahkemede çözebilirler. Bu durumlar, tarafların tercihlerine bağlı olarak belirlenir.

Sonuç olarak, deniz ticareti ve lojistik işlemleri Türk hukuk sistemi içerisinde çeşitli yasal düzenlemelere tabidir. UNCITRAL sözleşmeleri, Türk Deniz Ticaret Kanunu, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi gibi uluslararası ve ulusal düzenlemeler, bu alanda faaliyet gösteren tarafların haklarını ve yükümlülüklerini belirlemektedir. Taşıma sözleşmeleri ve sigorta sözleşmeleri de taraflar arasındaki ilişkilerin düzenlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Uyuşmazlıkların çözümü ise arabuluculuk, tahkim veya yargı yoluyla gerçekleşir. Bu nedenle, deniz ticareti ve lojistik işlemlerinde hukuki düzenlemeleri doğru anlamak ve uygulamak, tüm taraflar açısından önem arz etmektedir.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir