Sanık ve mağdurun yüz yüze gelmemesi için neler yapılabilir?


Yargı sürecinde sanık ve mağdurun yüz yüze gelmemesi gerektiği durumlar bulunmaktadır. Yüz yüze gelmenin önüne geçilmesinin temel amacı, sanık ve mağdurların psikolojik olarak etkilenmesini ve tehdit altında hissetmesini engellemektir. Bu durumda yöntemler kullanılarak, yüz yüze gelme ortadan kaldırılarak adaletin sağlanması hedeflenmektedir.

1. Video Konferans Sistemi: Sanık ve mağdurların yüz yüze gelmesini engellemek için en yaygın kullanılan yöntemlerden biri video konferans sistemleridir. Bu sistem sayesinde her iki tarafın da fiziksel olarak aynı ortamda bulunması gerekmeden ifade vermesine olanak sağlar.

2. Tanık Koruma Programı: Tanıkların veya mağdurların güvenliğini tehdit eden durumlar varsa, tanık koruma programı devreye alınabilir. Bu program, tanığı veya mağduru fiziksel olarak korurken gerektiğinde onları başka şehirlerde gizli tutmayı da içerebilir.

3. Ses Kaydı ve Yazılı İfadeler: Sanık ve mağdurların yüz yüze ifade verme zorunluluğunu ortadan kaldırmak için ses kaydı veya yazılı ifadeler kullanılabilir. Bu yöntemler, ifadelerin gerçekliğini belgelemek için de kullanılabilir.

4. Mahkeme Salonunda Bölme: Mahkeme salonunda bir bölme kullanarak, sanık ve mağdurun birbirini görmesini engelleyen fiziksel bir engel oluşturulabilir.

5. Uzaktan İfade Verme: Sanık veya mağdurun, duruşmada fiziksel olarak bulunamayacakları durumlarda, uzaktan ifade verme imkanı da sağlanabilir. Bu yöntemle, gerçek zamanlı olarak ifadeye katılmaları sağlanır.

6. Gizli Adresler ve İfade Saklanması: Sanık ve mağdurun adres bilgileri, ifadeleri ve diğer kişisel bilgilerin gizliliği sağlanabilir. Bu şekilde, bilgilerin yetkisiz kişilerin eline geçmesi önlenebilir.

7. Duruşmalarda Gözlemcilerin Sınırlanması: Duruşma salonlarına, sadece savunma ve suçtan mazur görünen bir grup kişinin alınması, sanık ve mağdurun rahat hissetmesini sağlar.

Yukarıdaki yöntemler, sanık ve mağdurun korunması ve yargılamanın adil bir şekilde yapılması adına kullanılan yöntemlerdir. Her durumda, duruşmanın adil olması ve tarafların güvenliğinin sağlanması temel kriterler olarak gözetilmelidir. Böylece, sanık ve mağdurun yüz yüze gelmesi zorunluluğu olmadan da adaletin sağlanması mümkün olabilir.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir