Mirasın bölüşümü nasıl yapılır?


Mirasın bölüşümü hukuki sürecine “veraset ve intikal” adı verilir. Veraset, bir kişinin ölümüyle sahip olduğu malvarlığının hukuki düzenlemelerle mirasçılarına geçmesidir. İntikal ise mirasçıların mirasın paylaşımını gerçekleştirmesidir. Türk Hukuku’nda mirasın bölüşümü, Türk Medeni Kanunu (TMK) ve Türk Borçlar Kanunu (TBK) tarafından düzenlenmiştir.

Mirasın bölüşümü süreci, öncelikle miras bırakanın vefat ettiği tarihteki malvarlığının tespit edilmesiyle başlar. Mirasçılar, miras bırakanın tüm hak ve alacaklarını, mallarını, borçlarını ve diğer malvarlığı unsurlarını tespit etmek için bir mirasçılık belgesi olan “veraset ilamı” talep etmelidir. Veraset ilamı, yerel noterliklerden veya Sulh Hukuk Mahkemelerinden alınabilir. Bu belgenin alınması mirasın doğruluğunu ve paylaşımını kolaylaştırır.

Mirasın paylaşımında atalarımızın kültürel değerlerine ve dini inançlarına göre çeşitli farklılıklar mevcuttur. Ancak, Türk Hukuku’nda miras bölüşümünde asıl belirleyici olan Türk Medeni Kanunu’dur. TMK’ya göre, miras bırakanın sağ kalan eşi ve çocukları, mirasın ana mirasçılarıdır. Miras bırakanın çocukları bulunmuyorsa, miras eşine kalmaktadır. Eğer çocuklar ve eş yoksa, miras bırakanın ana ve babası mirasçı olmaktadır. Mirasçılar, miras bırakanın malvarlığını miras paylığı oranına göre paylaşırlar.

Mirasın bölüşümünde miras paylığı oranı önemlidir. Çocuklar, eş ve anne-baba arasındaki miras payı oranları şu şekildedir:

– Miras bırakanın sadece eşi varsa, eşe 1/4 ve geriye kalan mirasçılara 3/4 şeklinde miras bırakılabilir.
– Miras bırakanın sadece çocukları varsa, her çocuğa 1/2, eşe ise 1/4 miras bırakılır.
– Miras bırakanın hem eşi hem de çocukları varsa, eşe 1/4, çocuklara ise 1/2 miras bırakılabilir.

Eğer miras bırakanın altsoyu (çocukları, torunları, torun çocukları) varsa, miras bölüşümündeki paylaşım sadece eş ve çocuklar arasında gerçekleşir. Aksi halde, miras bırakanın ana ve babasına da miras payı düşmektedir.

Miras bölüşümünde paylaşım dışında bazı durumlar da söz konusu olabilir. Mirasçılar, vasiyetname ile mirasa müdahale edebilirler. Örneğin, miras bırakan, miras paylaşımından farklı olarak bir mal varlığını bir mirasçısına daha fazla bırakmak isteyebilir. Bunun için miras bırakanın hayatta iken veya vefatından sonra açılan bir dava ile vasiyetname hükmüne itiraz edilmelidir. Vasiyetname olmadığı takdirde ise miras paylaşımı kanun üzerinden gerçekleştirilir.

Mirasın bölüşümü sürecinde mirasçılar, bağlı oldukları miras davası Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen süreler dahilinde haklarını talep etmelidirler. TMK’da belirtilen sürelere uymayan mirasçılar, miras hakkını kaybedebilirler.

Sonuç olarak, mirasın bölüşümü süreci, miras bırakanın malvarlığının tespiti, miras paylağı oranları ve mirasçıların haklarını talep etmeleri gibi bir dizi hukuki süreçten oluşur. Miras bölüşümünde, Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen hükümlere ve paylaşım oranlarına göre hareket edilmelidir. Mirasçılar, miras hakkını korumak için süreler dahilinde hareket etmelidirler.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir