İstinaf mahkemeleri hangi davalara bakar?


İstinaf mahkemeleri, Türkiye’de temyiz süreci öncesinde dava dosyasının yeniden değerlendirilmesini ve hukuki yanlışlıkların düzeltilmesini sağlayan önemli bir hukuki mercidir. İstinaf mahkemeleri, bir üst mahkeme olarak faaliyet göstererek iki temel görevi yerine getirir: dosyanın yeniden incelenmesi ve temyiz incelemesinde hukuki yanlışlık tespiti üzerine karar verme.

İstinaf mahkemeleri, 2016 yılında yürürlüğe giren Türk Hukukunda İstinaf Usulü Kanunu ile kurulmuştur. Bu kanun, adil yargılanma hakkının güçlendirilmesi ve hızlı ve etkili bir dava sürecinin sağlanması amacıyla hazırlanmıştır. İstinaf mahkemeleri, temyize başvurulan davaların yeniden gözden geçirilmesini sağlar ve yerel mahkemelerin vermiş olduğu kararları değerlendirerek hukuki yanlışlık varsa bunları düzeltir.

İstinaf mahkemeleri, çeşitli dava türlerine baktığı gibi, bazı dava türlerini de ele almamaktadır. İstinaf mahkemeleri; ceza, ticaret, idari, vergi, iş ve sosyal güvenlik davaları gibi birçok dava türüne bakabilmektedir. Ancak, çekişmesiz yargı, icra ve iflâs, tapu ve miras gibi davalara istinaf yolunun kapalı olduğu unutulmamalıdır.

İstinaf mahkemelerinin kurulması, Türkiye’de temyiz sürecinin adil ve etkili bir şekilde yürütülmesini sağlamıştır. Bu mahkemelerin kurulmasıyla birlikte temyiz incelemeleri daha etkin ve hızlı bir şekilde yapılabilmektedir. Önceki sistemde temyiz süreci Yargıtay tarafından gerçekleştirilmekteydi ve bu süreç oldukça uzun sürmekteydi. Ancak, istinaf mahkemeleri kurulduktan sonra temyiz süreci daha hızlı ve etkin hale gelmiştir.

İstinaf mahkemelerine başvurabilmek için ilk olarak yerel mahkemenin kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Kararın kesinleşmesinin ardından taraflar, istinaf başvurusunda bulunabilirler. İstinaf başvurusu, Türk vatandaşlarının olduğu gibi yabancı uyruklu bireylerin de yapabileceği bir başvurudur. Ancak, başvuruları anlaşılabilir ve tercihen Türkçe olarak yapmaları gerekmektedir.

Sonuç olarak, istinaf mahkemeleri Türkiye’de temyiz sürecinin önemli bir aşamasını oluşturur ve dava dosyalarının yeniden değerlendirilmesi ile hukuki yanlışlıkların düzeltilmesini sağlar. Yapılan başvuruların detaylı bir şekilde incelenmesi, adil yargılama hakkının güçlendirilmesine ve hızlı bir dava sürecinin sağlanmasına katkıda bulunmaktadır. Türk vatandaşları yanında yabancı uyruklu bireylerin de istinaf başvurusunda bulunabilmesi, adaletin evrensel değerleriyle uyumlu bir şekilde işlediğini gösteren önemli bir unsurdur.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir