İş kazalarının Türk Hukuku’ndaki yasal tanımı nedir?


Tabii ki! İş kazaları, çalışanın işyerinde veya işiyle ilgili bir faaliyet sırasında meydana gelen ve işçinin yaralanmasına veya ölümüne neden olan olaylardır. Türk Hukuku’nda, iş kazalarının düzenlenmesi ve tazminat hükümleri, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanunu başta olmak üzere çeşitli mevzuatlarla belirlenmiştir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, iş kazalarının sosyal sigorta kapsamına alınmasını düzenlemektedir. Kanuna göre, iş kazası sigortalının çalıştığı iş yerinde meydana gelmişse, işverene veya sigorta şirketine bildirilmesi gerekmektedir. İş kazası sonucunda sigortalıya geçici veya sürekli bir sakatlık veya vefat durumu oluşmuşsa, sigortalı veya mirasçıları bu durumu sigorta şirketine bildirmek zorundadır. Bildirim yapılmaması durumunda, tazminat hakkı zaman aşımına uğrayabilir.

5510 sayılı Kanun’a göre, iş kazası sonucunda sigortalının iş göremezlik derecesi, süresi ve tazminatı Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen tablolara göre hesaplanmaktadır. İş göremezlik derecesi, sigortalının bütün işlerini tam olarak yapma yeteneğinin azalması durumunda ortaya çıkan sürekli sakatlık oranıdır. Tazminat ise, sigortalının iş göremezlik süresi boyunca çalışmayacağı için zarara uğramış görüldüğü için ödenir.

İşverenlerin işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğini sağlama yükümlülükleri de İş Kanunu tarafından düzenlenmektedir. İşverenler, iş kazalarının önlenmesi için gerekli tedbirleri almak zorundadır. İşyerinin tehlike sınıfına göre sağlık ve güvenlik birimleri oluşturulması, işçilere iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmesi, iş ekipmanlarının düzenli olarak kontrol edilmesi gibi önlemler alınmalıdır. İşverenin bu yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, iş kazalarında meydana gelen zararların tamamı işverene yüklenebilir.

İşverenin sorumluluğu sadece kendi işçileri için geçerli değildir. Kanun, işverenlerin alt işverenlerin de sorumluluklarını yerine getirmesinden sorumlu olduğunu belirtmektedir. Bu durumda, iş kazalarının alt işverenler tarafından oluşması durumunda, hem ana işveren hem de alt işveren sorumlu olabilir. Ancak iş kazalarından doğan tazminat yükümlülükleri, alt işverene ait olsa bile, ana işverenin öncelikli olarak sorumlu olduğunu unutmamak önemlidir.

Sonuç olarak, Türk Hukuku’nda iş kazaları, sosyal sigorta yasaları ve iş hukuku mevzuatı tarafından yoğun bir şekilde düzenlenmektedir. İş kazalarının önlenmesi ve tazminat hükümleri önemli bir yer tutmakta olup, işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyması gerekmektedir. İş kazası sonucunda oluşan zararların tazmini için ise ilgili prosedürlerin hassasiyetle takip edilmesi önemlidir.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir