İmar hukukunda inşaat sırasında yolda meydana gelen hasarlar kim tarafından karşılanır?


İmar hukuku, şehir planlamasıyla ilgilenen ve inşaat faaliyetlerinin düzenlenmesini amaçlayan bir hukuk dalıdır. Bu hukuki düzenlemeler, şehirlerin düzenli bir şekilde gelişmesini sağlamak, yapıların uygun bir şekilde planlanmasını ve inşa edilmesini temin etmek amacıyla yapılır. İnşaat sürecinde meydana gelen yolda hasarlar ise imar hukukunun önemli bir konusudur.

İnşaat sırasında yollarda meydana gelen hasarlar, Türkiye’de Genel Yol Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde düzenlenmiştir. Bu kapsamda, inşaat sırasında yollarda meydana gelen hasarların tazmini, hasarın nasıl ve kime ait olduğuna, yolun durumuna, inşaat faaliyetlerinin yasallığına ve sorumluluğunu üstlenen taraflara bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

Öncelikle, inşaat sırasında yollarda meydana gelen hasarın nasıl ve kime ait olduğunu belirlemek önemlidir. Herhangi bir inşaat faaliyeti, önceden yetkilendirilmiş ve ilgili belediye veya kamu kurumu tarafından onaylanmış olmalıdır. Bu aşamada, inşaat sürecindeki herhangi bir faaliyetin yolda hasara sebep olması durumunda, sorumluluk inşaatı gerçekleştiren kişi veya kuruluşa aittir.

Yol hasarlarının tazmini için yolun durumu da önemlidir. Yol kamu malı niteliğinde ise, yani kamunun mülkiyetinde ve yönetiminde ise, tazminat talepleri genellikle ilgili belediye veya kamu kurumuna yapılır. Bu durumda, yolda meydana gelen hasarların tazmini genellikle belediye veya kamu kurumu tarafından karşılanır. Ancak, belediye veya kamu kurumu tarafından hasarın tamamen veya kısmen karşılanmasına dair bir olumsuzluk yaşanması durumunda, bireyler dava açma hakkına sahiptir.

Diğer bir durumda ise, yol özel mülkiyet altında ise ve yolun bakım ve onarımı ile ilgilenen taraf yol kullanıcısıysa, hasarın tazmini sorumluluğu genellikle yol kullanıcısına aittir. Bu durumda, inşaat faaliyetlerinden dolayı yol kullanıcısının uğradığı zararın tazmini için inşaatı gerçekleştiren kişi veya kuruluşa başvurulması gerekmektedir. Eğer inşaatı gerçekleştiren kişi veya kuruluş sorumluluk kabul etmez veya tazminat talebinde bulunulmasına cevap vermezse, yol kullanıcısı da dava açarak tazminat talebinde bulunabilir.

Ancak, yukarıda belirtilen durumlar dışında, bazı istisnai durumlar söz konusu olabilir. Örneğin, inşaat faaliyetlerinin ruhsatsız veya yasa dışı gerçekleştirilmesi durumunda, yolda meydana gelen hasarın tazmini için daha farklı bir değerlendirme yapılabilir. Bu durumda, inşaat faaliyetinin yasadışı olduğu kanıtlandığı takdirde, inşaatı gerçekleştiren kişi veya kuruluş, yol kullanıcısının uğradığı zararı karşılamakla yükümlü olabilir.

Sonuç olarak, inşaat sırasında yolda meydana gelen hasarlar Türk hukuku çerçevesinde değerlendirilmelidir. Hasarın meydana geldiği yolun durumu, inşaat faaliyetlerinin yasallığı ve sorumluluk taşıyan taraflar bu konuda belirleyici olacaktır. Eğer yolda meydana gelen hasar nedeniyle herhangi bir zarar gördüyseniz, işin içinden çıkamıyorsanız veya tazminat talebinizin kabul edilmediğini düşünüyorsanız, bir hukuk danışmanından destek almanız önemlidir.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir