İdari yargıda davalı olarak kabul edilen kişi veya kurum, idari eylem veya işlemi gerçekleştiren, değiştiren veya sonlandıran kamu kuruluşu veya kamu makamıdır. İdari yargıda davalı, dava açan tarafın idari eylem veya işleminin hukuka uygunluğunu sorgulamakta ve bunu savunmaktadır.

İdari yargı, yürütme organının eylem ve işlemlerine ilişkin uyuşmazlıkları çözmektedir. Bu nedenle, davalı genellikle kamu kurumu veya kamu makamıdır. Örnek olarak, vergi dairesi, belediye, valilik veya il idaresi gibi kamu kurumları davalı olarak kabul edilebilir.

Ancak idari yargıda davalı olarak kabul edilen kurum veya makam her zaman kamu kurumu veya makamı olmayabilir. Örneğin, bir özel şirket veya ticaret şirketi, kamu hukuku statüsüne sahipse ve yürütme organının eylem ve işlemlerine ilişkin bir uyuşmazlık söz konusu olduğunda, davalı olarak kabul edilebilir.

Davacı, idari bir eylem veya işlem nedeniyle mağduriyet yaşadığında idari yargıya başvurarak hakkını aramaktadır. İdari yargıda dava açan kişiye “davacı” denirken, dava edilen kişiye veya kuruma “davalı” denir.

İdari davalarda, davalı olarak kabul edilen kişi veya kurum, idari eylem veya işleminin hukuka uygun olduğunu savunmaktadır. Hukuka uygunluk savunması, davalının, ilgili mevzuatı, yönetmelikleri veya idari prosedürleri doğru bir şekilde takip ettiğini ve davacının hukuki veya yasal bir hakkının ihlal edilmediğini kanıtlamayı amaçlar.

Davalı, idari yargı sürecinde hukuki savunmasını yapmakla yükümlüdür. Bu savunmayı yaparken, idari işlem veya eylemin hukuka uygun olduğunu kanıtlamak, idari mevzuata uygun hareket ettiğini belgelemek veya iddiaları çürütmek için belgeler ve diğer kanıtlar sunabilir. Davalı ayrıca, idari yargı organının kararını desteklemek için haklı gerekçeler veya duyarlılık ilke