İdari yargıda dava açma hakkı Türk vatandaşları için sınırlıdır. İdari yargı, kamu kurum ve kuruluşlarının hukuka aykırı eylem ve işlemleri nedeniyle mağdur olan bireylerin, valilikler, belediyeler, il özel idareleri gibi kamu kurumlarına karşı dava açabilme hakkını içermektedir. Ancak, bazı durumlarda bu hak sınırlı olabilmektedir.

Öncelikle, dava açma hakkı, belirli bir süre içinde kullanılmalıdır. İdari işlemlere karşı dava süresi genellikle 60 gün olarak belirlenmiştir. Bu süre işlem yapıldığı veya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar ve süresinde dava açılmadığı takdirde hak düşer. Ancak, bazı durumlarda dava süresi kanunlarla farklı şekilde belirlenebilir.

İdari yargıda yetkili mahkemeler, genellikle idare mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay’dır. Dava açma hakkı, genellikle ilk derece idare mahkemesine başvurarak kullanılır. İstisnai durumlarda, doğrudan bölge idare mahkemesine veya Danıştay’a da başvurulabilir.

Dava açma hakkının sınırları, bazı konularda da belirlenebilir. Örneğin, bazı idari işlemlere karşı yargı yoluna başvurmak için öncelikle idari başvuru yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Yani, vatandaşlar önce o işlemin tarafı olan kamu kurumuna başvurarak bir çözüm talep etmelidir. Ancak, belirli durumlarda bu zorunluluk bulunmayabilir veya başvurunun sonucu belirli bir süre içinde alınamadığı takdirde doğrudan dava açma hakkı doğabilir.

Bunun yanı sıra, bazı idari işlemlere karşı dava açma hakkı da bulunmayabilir. Örneğin, genel idari işlemler veya idarenin takdir yetkisi kapsamında kalan işlemlere karşı dava açma hakkı bulunmamaktadır. Ayrıca, bazı idari konular da idari yargının kapsamı dışında olabilir ve bu durumda dava açma hakkı bulunmaz.

Sonuç olarak, idari yargıda dava açma hakkı Türk vatandaşları için sınırlıdır. Belirli bir süre içinde ve belirli koşullar altında kullanılabilen bu hak, idari işlemlere karşı kamu kurumlarına başvurularak veya doğrudan dava açılarak kullanılabilmektedir. Ancak, dava açma hakkının sınırları bazı durumlarda belirlenebilmektedir.