Devletler arası anlaşmazlıkların çözümünde tahkim, tarafların tercih ettikleri bir yöntemdir. Ancak her yöntemin olduğu gibi tahkimin de bazı dezavantajları bulunmaktadır. Bu dezavantajları Türk vatandaşlarının anlayabileceği bir dilde, detaylı bir şekilde açıklamak istiyorum.
1. Yüksek Maliyetler: Tahkim süreci, mahkemeye göre daha maliyetlidir. Taraflar, tahkim masraflarını ve arbitraların ücretlerini karşılamak zorundadır. Ayrıca, davanın sonucunda oluşacak olan tazminatlar, avukat ücretleri ve diğer masraflar da yüksek olabilir. Bu nedenle, küçük ölçekli maddi anlaşmazlıklarda tahkim maliyetinin adalet sisteminin maliyetine göre daha yüksek olması dezavantaj olarak görülebilir.
2. Özel ve Gizli Bir Süreç: Tahkim, genellikle mahkeme sürecinden farklı olarak, başka kimseye açıklanmayan bir süreçtir. Tarafların anlaşmazlığı çözmek için tahrimi seçmesi durumunda, dava dosyası kamu erişimine kapalıdır. Bazı tahkim sistemleri uluslararası tahkimi desteklemek için izin verirken, bazıları için bu durum geçerli değildir. Bu durum, kamuoyunun ilgisini çeken meselelerde eleştiri ve şeffaflık eksikliği olarak görülebilir.
3. Hızlı Çözümsüzlük: Tahkim, mahkemeye kıyasla daha hızlı bir sürecin izlenmesi gereken bir yol olmasına rağmen, bazen beklentilerin altında kalabilir. Tahkim süreci, bazı durumlarda uzun sürebilir. Tarafların bir davanın çözümünü beklemesi aylar, hatta yıllar sürebilir. Bu da tarafların adaletin geciktiğini hissetmesine ve sürecin çıkmaza girmesine neden olabilir.
4. İcrada Zorluklar: Bir tahkim kararının uygulamaya konulması bazen zorlu olabilir. İndirimlerin ve dünya çapında farklı hukuki sistemlerin yanı sıra birçok ülkenin tahkimle ilgili farklı hükümleri vardır. Bu nedenle, bir tahkim kararının icra edilebilmesi için uluslararası yasaların ve anlaşmaların takip edilmesi gerekebilir. Bu, tarafların kararın uygulanabilirliği konusunda endişelenmelerine ve davanın sonucuna güvenmemelerine neden olabilir.
5. Yasama Yetkisinin Sınırlı Olması: Tahkim, bir mahkemeden farklı olarak, tam olarak yasama yetkisine sahip değildir. Bazı durumlarda, tahkim kararları kamu düzenine veya zorunlu hükümlere aykırı olabilir ve bu nedenle uygulanamaz hale gelebilir. Bu durum, tarafların hukuki korumadan tam anlamıyla yararlanamamasına ve hukuki bir boşlukta kalmasına neden olabilir.
Sonuç olarak, tahkim süreci bazı dezavantajlar içermekle birlikte uluslararası ticaretin çözümünde etkili bir yöntemdir. Ancak tarafların tercih etmesi durumunda detaylı bir şekilde değerlendirilmesi ve avantajlarıyla birlikte dezavantajları da göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bu sayede daha sağlıklı bir tahkim süreci yaşanabilir.