Deniz Ticaret Hukuku, denizdeki gemilerin kayıt ve izleme prosedürlerini düzenleyen önemli bir hukuki çerçevedir. Bu prosedürler, gemilerin güvenlik, işletme, çevresel koruma ve tescil gibi pek çok konuda uyumlu ve güvenli bir şekilde faaliyet göstermesini sağlamak amacıyla oluşturulmuştur. Türkiye’de bu hukuki düzenlemeler, denizdeki gemi trafiğinin düzenli bir şekilde gerçekleşmesini, güvenliği sağlamayı ve çevreyi korumayı hedeflemektedir. İşte Türk Deniz Ticaret Hukuku’na göre denizdeki gemilerin kayıt ve izleme prosedürleri hakkında detaylı bir bilgilendirme:

1. Gemi Tescili:
Denizdeki gemilerin tescil edilmesi, gemi mülkiyetinin ve bağlı olduğu devletin belirlenmesi için önemli bir adımdır. Türk Deniz Ticaret Hukuku’na göre, Türk limanlarında veya Türk vatandaşlarına ait gemilerin Türk bayrağı altında tescil edilmesi zorunludur. Gemi tescili, Türk Ticaret Sicili Kanunu ve Deniz Ticaret Kanunu uyarınca gerçekleştirilir ve Devlet Deniz Ticaret Genel Müdürlüğü tarafından yönetilir. Gemiler, tescil süreci tamamlandıktan sonra Türk bayrağı altında denizcilik faaliyetlerine devam edebilir.

2. Gemi İzleme Sistemi:
Denizdeki gemilerin izlenmesi, gemi trafiğinin takip edilmesi ve güvenliğin sağlanması için önemlidir. Türk Deniz Ticaret Hukuku’na göre, gemilerin izlenmesi için Gemi Trafik Hizmetleri Zorunlu Hizmet Başvuru Rehberi’ne uygun olarak Denizcilik Genel Müdürlüğü tarafından tanımlanan gemi trafik hizmetlerinin kullanılması gerekmektedir. Bu hizmetler sayesinde gemiler, gemi trafik kontrol merkezleri tarafından sürekli olarak takip edilebilir ve anlık olarak konum bilgileri sağlanabilir. Bu sayede denizdeki gemilerin güvenli bir şekilde seyretmeleri ve çatışma veya kaza olasılıkları minimize edilebilir.

3. Güvenlik Önlemleri:
Denizdeki gemilerin güvenliği, uluslararası ve ulusal düzeyde belirlenen standartlara uygun olarak sağlanmalıdır. Türk Deniz Ticaret Hukuku’na göre, gemilerin güvenlik kurallarına uygun olarak inşa edilmeleri, gemi personelinin yetkinliklerinin belgelendirilmesi, can güvenlik ekipmanlarının bulundurulması, güvenlik haritalarının kullanılması gibi pek çok önlem alınmalıdır. Ayrıca, gemilerde bulunması gereken yangın söndürme ekipmanları, can kurtarma araçları, hasar kontrol planları gibi gereklilikleri de yerine getirilmelidir. Bu şekilde, denizdeki gemilerin güvenliğinin sağlanması ve olası risklerin önceden öngörülerek önlenmesi hedeflenir.

4. Çevresel Koruma:
Denizlerde yaşayan canlıların, deniz ekosisteminin ve çevrenin korunması da Deniz Ticaret Hukuku’nun önemli bir amacıdır. Türk Deniz Ticaret Hukuku’nda, deniz kirliliğini önlemek ve deniz çevresini korumak amacıyla çeşitli düzenlemeler bulunmaktadır. Denizdeki gemilerin kirletici maddelerin doğaya salınımını önlemek için uygun önlemler alması gerekmektedir. Çünkü denizler, gemi yakıtları, atık suları, atık yağları gibi çeşitli kimyasal maddelerin salınımına maruz kalmaktadır. Bu nedenle, denizdeki gemilerin uluslararası ve ulusal çevre standartlarına uygun olarak hareket etmesi, deniz kirliliğinin önlenmesi ve çevrenin korunması açısından son derece önemlidir. Gemi atıklarının uygun şekilde bertaraf edilmesi, denizdeki petrolden kaynaklanan kirliliği önlemek için gerekli tedbirlerin alınması gibi önlemler alınmalıdır.

Deniz Ticaret Hukuku’na göre denizdeki gemilerin kayıt ve izleme prosedürleri bu şekildedir. Bu önemli düzenlemeler, gemilerin güvenliğini sağlamak, deniz trafiğini düzenlemek ve çevreyi korumak amacıyla oluşturulmuştur. Bu prosedürlerin doğru bir şekilde uygulanması, denizcilik sektörünün büyümesine ve sürdürülebilir bir şekilde gelişmesine yardımcı olacaktır. Türk vatandaşları olarak, denizde seyahat edecek olan gemilerin hukuki zorunluluklara uyum sağlaması ve güvenlik önlemlerini almaları büyük önem taşımaktadır. Aynı zamanda çevresel koruma konusunda da duyarlı olunması, deniz ekosistemi ve çevrenin korunması adına büyük bir adım olacaktır.