Aile içi sorunların çözümü için arabuluculuk nasıl yapılır?


Aile içi sorunlar her bireyin hayatında karşılaşabileceği kaçınılmaz durumlardır. Bu sorunların çözümü genellikle mahkemelere başvurmayı gerektirdiği için uzun ve zorlu bir süreç olabilir. Ancak Türk hukuk sisteminde son yıllarda arabuluculuğun yaygınlaşmasıyla birlikte, aile içi sorunların çözümünde de arabuluculuk yoluna başvurulmaktadır. Arabuluculuk, tarafların anlaşmazlıklarını dışarıdan tarafsız bir kişinin yardımıyla çözmelerini sağlayan bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Aile içi sorunların çözümünde arabuluculuk, uzun ve yorucu mahkeme sürecinden kaçınmak isteyen, çözüm odaklı aile bireyleri için oldukça etkili ve hızlı bir çözüm yolu olabilir.

Aile içi sorunların arabuluculuk ile çözümü için öncelikle, tarafların arabuluculuk yöntemini kabul etmeleri gerekmektedir. Tarafların, arabuluculuğa başvurmak için serbest iradeleriyle karar vermeleri ve bu konuda mutabık olmaları önemlidir. Arabuluculuk, gönüllülük esasına dayanır ve tarafların katılımıyla gerçekleşir.

Aile içi sorunların arabuluculukla çözüm süreci şu adımlardan oluşur:

1. Başvuru: Arabuluculuk süreci, tarafların başvurusu üzerine başlar. Taraflardan biri veya her iki taraf, arabuluculuk yapılmasını talep eden başvuruyu yapabilir. Bu başvuru, yazılı veya sözlü olarak arabulucuya yapılabilir. Başvuru, arabuluculuğun gizlilik ve tarafsızlık prensiplerine uygun olarak gerçekleştirilir.

2. Görüşme: Başvurunun ardından arabulucu, tarafları bir araya getirerek görüşme sürecini başlatır. Görüşmeler, mahkemeden farklı olarak daha esnek ve daha dostane bir ortamda gerçekleşir. Taraflar, kendi taleplerini ve çıkarlarını ifade ederken, arabulucu da tarafsız bir şekilde yönlendirme yapar.

3. Tartışma ve Çözüm Arayışı: Arabulucu, tarafların çıkarlarını ve ihtiyaçlarını anlamaya yönelik bir tartışma ortamı oluşturur. Taraflar, karşılıklı olarak birbirlerinin görüşlerini dinleyerek, ortak bir çözüm bulmak için görüş alışverişinde bulunur. Arabulucu, iletişimi yönetir ve taraflara yardımcı olur.

4. Anlaşmanın Sağlanması: Görüşmeler sonucunda tarafların anlaşmaya varması durumunda, arabulucu, tarafların anlaşmasını yazılı olarak düzenler. Bu anlaşma, tarafların haklarını ve yükümlülüklerini düzenler. Anlaşma, taraflar tarafından imzalandıktan sonra kesinlik kazanır ve yürürlüğe girer.

5. Uygulama: Anlaşma metni imzalandıktan sonra, taraflar, anlaşmanın gereğini yerine getirmeyi taahhüt ederler. Taraflar, anlaşmada belirtilen yükümlülükleri yerine getirmekle yükümlüdür. Arabulucunun görevi, anlaşmanın uygulanmasını takip etmek ve taraflar arasındaki iletişimi sürdürmektir.

Aile içi sorunların arabuluculukla çözümü, mahkeme sürecine kıyasla birçok avantaj sağlamaktadır. Arabuluculuk, hızlı, ekonomik, gizli ve tarafları daha az yıpratan bir çözüm yoludur. Tarafların bir araya gelerek sorunlarını konuşması, iletişimi düzeltmesi ve ortak bir çözüm bulması, aile içindeki ilişkilerin devam etmesine yardımcı olur. Arabuluculuk her ne kadar etkili bir çözüm yolu olsa da, bazı aile içi sorunlar için uygun olmayabilir. Özellikle şiddet, cinsel taciz gibi durumlarda mahkeme başvurusu daha uygun olabilir.

Sonuç olarak, aile içi sorunlar arabuluculukla çözülebilecek sorunlar arasındadır. Bu yöntemle taraflar, mahkeme sürecinden kaçınarak sorunlarını hızlı ve etkili bir şekilde çözebilirler. Arabuluculuk süreci tarafsız ve uzman bir kişi tarafından yönetildiği için tarafların haklarının korunması da sağlanmaktadır. Tarafların bir araya gelmesi, iletişimi düzeltmesi ve çözüm odaklı yaklaşması, ailenin uzun vadede daha sağlıklı bir şekilde devam etmesine katkı sağlar. Bu nedenle, aile içi sorunlarla karşılaşıldığında arabuluculuk yönteminin kullanılması önemli bir seçenektir.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir