Aile hukukunda eşlerin birbirlerine karşı sadakat yükümlülüğü nasıl işler?


Aile hukukunda eşler arasındaki sadakat yükümlülüğü, evlilik birliğinin temel unsurlarından biridir. Bu yükümlülük, eşlerin birbirlerine karşı sadık olma, diğer bir deyişle evlilik birliğinin bütünlüğünü ve devamını sağlama sorumluluğunu ifade eder. Bu yazıda, Türk hukuk sisteminde eşlerin birbirlerine karşı sadakat yükümlülüğünü, hukuki açıdan nasıl işlediğini anlatacağım.

Türk Medeni Kanununa (TMK) göre, eşlerin birbirlerine karşı sadakat yükümlülüğü, evlilik birliği içinde karşılıklı güvene dayalı bir ilişkiyi koruma amacını taşır. Sadakat yükümlülüğü, eşler arasında kişisel bağlılığı ifade eder ve evlilik birliğinin temelini oluşturur. Bu yükümlülük, eşlerin birbirlerine duygusal, cinsel ve maddi anlamda sadık olmalarını gerektirir.

Sadakat yükümlülüğünün ihlal edilmesi durumunda, diğer eş, Türk Medeni Kanunu’nun 185. maddesi uyarınca boşanma davası açabilir. Kanun, eşlerin birbirine karşı sadakat yükümlülüğünün ihlali halinde evliliğin temelinden sarsıldığını kabul etmektedir. Bu nedenle sadakat yükümlülüğünün ihlali ağır bir şekilde değerlendirilir.

Sadakat yükümlülüğünün ihlal edildiğine dair delillerin mahkeme tarafından kabul edilmesi için eşlerin de facto ayrılık yaşaması ya da diğer eşin sadakat yükümlülüğünü ihlal eden eylemleri somut bir şekilde kanıtlanmalıdır. Kanıtlar, tanıklar, yazışmalar veya görsel kayıtlar gibi farklı şekillerde sunulabilir. Mahkeme, bu konuda bilirkişiden de rapor alabilir.

Sadakat yükümlülüğünün ihlalini kanıtlayan eş, boşanma davası açtığında, TMK’nın 166. maddesi uyarınca kusur durumu değerlendirilir. Eşlerden birinin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği kanıtlanırsa, bu eş kusurlu kabul edilir ve bunun sonuçları değerlendirilir. Kusur durumu dikkate alınarak, dava sonucunda mal paylaşımı, nafaka, velayet gibi konular hakkında karar verilir.

Ancak, sadakat yükümlülüğünün ihlali durumunda her zaman boşanma davası açılması gerekli değildir. Eşler, sadakat yükümlülüğünün ihlaline rağmen evliliklerini sürdürmeyi tercih edebilirler. Bu durumda, eşler arasında anlaşmalı bir şekilde ayrılık kararı almak mümkündür.

Sonuç olarak, Türk hukuk sisteminde eşlerin birbirlerine karşı sadakat yükümlülüğü, evlilik birliği içinde karşılıklı güvene dayalı bir ilişkiyi sağlamak amacıyla düzenlenmiştir. Sadakat yükümlülüğü, eşlerin birbirlerine duygusal, cinsel ve maddi anlamda sadık olmalarını gerektirir. Bu yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda boşanma davası açılabilir ve kusur durumu dikkate alınarak hukuki sonuçlar doğabilir. Ancak, eşler sadakat yükümlülüğünün ihlaline rağmen evliliklerini sürdürmeyi tercih edebilirler.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir